BEYAZ SARAY-WHİTE HOUSE

1) Beyaz Saray’ın dili..

2) Atatürk, İnönü dönminde Amerika ile ilişkiler var ama ciddi ilşkiler değil.Daha çok, birbirini tanıma,ilgilenme gibi.

3) ABD ile ilk ciddi görüşmeler ve müttefik olma Menderes ile başlar.NATO’ya girme sözü üzerine Kore’de ABD saflarında savaştık.

4) Bizim Kore’de ABD saflarında savaşmamız,ülkemizi tanımadan Çanakkale’de bize karşı savaşan askerlerin durumu gibi …(Çanakkale’de bizimle savaşan sömürge Müslüman ülkelerin askerleri de vardı)

5) Menderes’in kudretli zamanlarında ABD Başkanlarının muhatabı Hükümet ve Menderes’ti.Yani sivil bir diyalog söz konusuydu.

6) 1960 ihtilalinden sonra ABD Başkanları Sivil otoriteyi bırakıp Genel Kurmay ile muhatap olmaya başladı.ABD G.Kurmay,Mit’in içine girdi.Bizim Mit,Genel Kurmay,CIA ortak çalışmaya başladı.

7) Süleyman Demirel ile birlikte yeniden sivil otorite ile diyalog kuruldu ama asker de devrede tutuldu.O zaman sadece radyo vardı.Demirel’in ABD seyahatleri Devlet radyosunda “Amerika’yı dize getirdi” gibi haberler yapılıyordu.

8) Demirel zar zor ABD Başkanından randevu alır.Bizim gazeteler ve devlet radyosu “Demirel Beyaz Saray’da masaya yumruğunu vurdu” yazarmış.(Halbuki, ABD’ye sadakatini ve minnetlerini iletmekten ibaret seyahatler olduğunu çok sonra öğrendik)

9) 1960-1983 arası ABD serüvenimiz yarı asker yarı sivil, arada bir darbe öyle geçti.Bu arada Türkiye’de insanlar birbirine kırdırıldı.Amerika’nın yeşil kuşak teorisi ve Rusya’nın alan savunmasının ortasında kaldık.Arka arkaya askeri darbeler,binlerce genç öldü.Binlercesi hapislerde çürüdü.Binlerce aile perişan oldu.

10) Hep derler ya “Özal darbe ürünü” doğru.Darbe olmasaydı Özal parti falan kuramazdı.kendisi de hep söylerdi “56 yaşında parti mi kurulur?”Bugün de siyasi partilerimiz kendi içinde değişim yaşıyamıyor.Çünkü siyasi partilerimizde demokratik yarış ile lider çıkmasının imkanı yoktur.Mutlaka bir siyasi kırılma yaşanması gerekiyor.

11) Özal ,bilgi-Birimi ve ABD ile iyi diyalogu, Ekonomiyi çok iyi bilmesi parti kurmak için kaçınılmazdı.ABD’de Asker ile fazla gitmeyeceğini görüyordu.Ekonomiyi toparlayacak ve ABD ile iyi ilişkiler içinde olacağını bildiği ÖZAL’a destek vermesi beklenen bir durumdu.

12) Özal,Türkiye-ABD ilişkilerini yeniden sivil zemine çekti.ABD Başkanlarının tek muhatabı ÖZAL’dı.Asker ikinci plana çekildi.Özal ABD’yi iyi biliyordu.ABD Başkanları ile iyi diyalog kurdu.ABD için ÖZAL bölgenin güvendiği ve itibar ettiği kişiydi.

13) Özal’dan sonra ABD askerlere yeniden diyalog kurdu.Demirel zaten bildikleri Demirel.Gerisi hikaye adamlardı.ABD her istediğini yaptırdı.Bununla da yetinmedi “Başbakan devirip Başbakan getirmek istedi”Bu toplantılar ABD Ankara B.Elçiliğin’de yapılıyordu.

14) Devlet Bankaları soyulmuş.Bankaların içi boşaltılmış ve İMF-Dünya Bankasına sahte bilançolar verilmişti.Türkiye suü üstü yakalandı.Türkiye feci bir ekonomik krize girdi.Ortada siyasetçi falan kalmadı.Hepsi havlu attı.
(Ecevit’in Öldürülme iddiaları da dahil)

15) Bu çalkantılı dönemde (Darbe demek daha doğru) Tayyip Bey Istanbul B.Şehir Belediye Başkanı.ABD ve çevresi ile iyi diyalog kurmuştu.Bir kaç ABD seyahati yapmış, ABD ile iyi diyalogda olan Kamhi,Garih ve Musevi cemaati ile iyi dostluklar vardı.

16) Tayyip Bey; Bugün de anlaşılmayan ve saçma sapan bür sebeple hapse atıldı (Bir şiir okudu diye) 4-5 ay yattı ve kahraman gibi çıktı.Milletvekili ,Başbakan değilken Beyaz Saray’dan davet aldı ve Devlet Başkanı protokolü uygulandı.Bu ABD’nin verdiği kuvvetli bir destekti.

17) Tayyip Bey de Özal gibi bir darbe sonrası seçimle geldi.Ama ,ABD hiç bir şeyi karşılıksız yapmaz.Hemen 1 Mart tezkeresini önüne koydu.

18) ABD ile Irak’a girileceğine dair sözler verildi, araziler, havaalanları tahsis edildi.İş kazaya uğradı tezkere çıkmadı.Tayyip Bey ve Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök tezkerenin tekrar oylanabileceğini söylediyse de, ABD 45 gün İskenderun açıklarından bekletilmesinden ve yapılan pazarlıklardan bıkmıştı (Türkler bizimle at pazarlığı yapıyor) demişlerdi.

19)ABD o kadar kızdı ki, açık hakaretler yaptı.Bunun farurası Sayın A.Gül (Sayın A.Gül o zaman Başbakandı) ve Askere kesildi.A.Gül Beyaz Saraya davet edilmeyen tek Türkiye Cumhurbaşkanı ve halen öyle.

20) Tayyip Bey,1 Mart tezkeresi kazasının kendisinden kaynaklanmadığı konusunda ABD’yi ikna etti.ABD ile bölgede iyi çalışacağının sözünü verdi.ABD’ye başka halkına başka şey söylüyordu.Sıkışınca da Gazze, israil,siyonistler falan diyor ve içerde tabanını toparlıyordu.

21) Türkiye’de liderler halktan desteği alınca milliyetçi oluyorlar ve ABD’ye hafiften rest çekmeye başlarlar.Tayyip Bey de öyle yaptı.Fakat,bu defa kantarın topuzu kaçtı.Bölgede İsrail’i açık hedef aldı.ABD-İsrail biraz bekledi ve ABD-İsrail tavrını koydu.Tayyip Bey ve Obama telefonla dahi görüşemez oldu.

22)İsrail ABD’nin çok kalın kırmızı çizgisidir.İsrail’i bir iki eleştrirsiniz üçüncüde adama dur derler.Öyle de yaptılar.Ortada bir gariplik vardı.Bölgede hem İsrail’e hem de Suriye’ye düşman tek ülke vardı, o da Türkiye.ABD için İsrail’in güvenliği esastır.Obama İsrail’e geldi Netanyahu ve Tayyip Bey’i telefonla görüştürerek basit bir çözüm buldu.

23) Tayyip Bey en son Gazze ve Suriye konusunda Obama ile telefonda tartıştı.Obama aynı gün o meşhur beyzbol sopalı resmi yayınladı.Resmin altına da “Obama Türkiye Başbakan’ı ile telefonda konuşurken” yazdılar.Bilinçli yapılmış net bir hakaretti.

24) Bu resim Tayyip Beye sorulduğunda “Ne amaçla yaptılar bilmiyorum.Şık değil” gibi bir cevapla geçiştirildi.O gün bugündür irtibat yoktu.

25) Tayyip Bey Obama ile yaptığı o sert telefon konuşmasından beri randevu verilmedi.Aşağı yukarı 6 ayı geçti.Telefonla dahi görüşmediler.(Netanyahu ile Obama aracılığı ile görüşmenin dışında)

26) ABD Dış İşleri Bakanı Kerry Türkiye’ye geldi.Tam o sırada Tayyip Bey “Siyonizm insanlık suçu sayılsın” demesiyle ortalık karıştı.ABD-AB-BM- İSRAL’den arka arkaya kınama geldi.Kerry aslında Tayyip Bey’e Beyaz Saray randevusunu açıklayacaktı.Bunun üzerine açıklamaktan vazgeçti ve döndü.Kerry bşr ay içinde ikinci kez Türkiye’ye geldi.Tayyip Bey ile konuştu ve randevu gününü öyle söyledi ki,söylemez olaydı “Gazze’ye gidip gitmeyeceğinizi Beyaz Saray görüşmesinden sonra karar verirsiniz” Dedi.Bunu basın toplantısında aleni söyledi.

27) Kerry’nin bu söylediği İsrail özürünü aldı götürdü (Zaten özürü bile 4 kişi Obama,Tayyip Bey,Netanyahu ve Tayyip Bey’in tercümanı) Biliyor.Uluslararası özür böyle olmaz zaten.Ortada yazılı bir karar olmadan kişilerin Devletleri adına özrün bir geçerliliği yok.Kişiler bugün var yarın yoklar.

28) Tayyip Bey Reyhanlı’yı böyle bırakıp gitmemeliydi.Hala cesetler çıkıyor.Ne olduğunu kendisi de anlamış değil.Seyahatini ertelemeliydi.Tayyip Bey “Reyhanlı’yı da Obama ile konuşacağım” İyi de,ne olduğunu kendiniz de bilmiyorsunuz.Obama “Ülkesinde bunca ölü varken ve hala cesetler çıkarılıyorken o bölgeye gitmeden bana gelen Başbakan” gözü ile size bakmayacak mı?

29 Tayyip Bey “Kusura bakma Obama.Durumu görüyorsun.Bu durumda gelemeyeceğim” demeliydi.Obama da bu arada başsağlığı için aramadı zaten.Bu çok daha onurlu,itibarlı bir davranış olurdu.Obama sizinle konuşurken bu durumu kafasında geçirecek.

30) Beyaz Saray görüşmelerinde çok bulundum.Gördüğüm iki mütevazi Başkanlık Sarayı.Biri Beyaz Saray diğeri İsrail Cumhurbaşkanlığı makamı.Ama,Dünyada en etkili iki güç merkezi.

31)Ne enteresandır en güçlü iki Başkanlık Sarayı da bu iki ülkenin.Beyaz Saray oldukça mütevazi büyükçe bir ev.Beyaz Saray Küçük bir ev ama Pentagon,CIA,FBI ile çok güçlendirilmiş bir ev.

32) Beyaz Saray’da (Pentagon ,CIA,FBI destekli tabi) her ülkenin masası ve onlarca uzmanı var.Her şey hazırdır.İş sadece Başkan’ın sunumuna bırakılır.Teknik heyetler görüşmeye başladığında dosyalara hakimiyetlerini görürsünüz.

33) Bizim gibi ülkelerin Başkanları Bayramlıklarını giyer gibi ve çok heyecanlı giderler.Yanlarında kaç kişi ve kimlikleri bildirilr.İsimler üzerinde bir sürü tartışmalar, görüşmeler yapılır.5 olmaz 3 olsun.Dış İşleri Bakanları olsun mu olmasın mı? Bunların hepsi görüşme öncesi “Direnç kırma” taktikleri.

34) Askeri tören ike karşılanırsanız,Beyaz Saray’ın karşısındaki Blair House’de ağırlanıyor ve Rose Garden’de ortak basın toplantısı fotoğrafı verilrse,hesap ağır demektir.Sizden çok şey istenecek ve yeni görev tanımları yapılacak demektir.

35)Bizim Hariciye, Başbakanları hazırlar.Elbisesi,traşı,gravat seçimine kadar klasik hazırlıklar.Çünkü biz görüntü derdindeyiz.!! Halbuki, hergün yüzlerce ülke Bakanı,onlarca Başbakan,Devlet Başkanı Amerika’da.Haber bile olmazlar.

36) ABD ne konuşacağını, ne isteyeceğini çoktan hazırlamıştır.Bunun için gereken altyapıyı aylar önce hazırlamıştır.O Emperyal bir güçtür.Bizim gibi ülkeler bu görüşmeleri kendi iç siyasetinde kullanmak için önemser.ABD için önemi yoktur.O ne alacağına bakar.

37) ABD Başkanı ile görüşmeniz yetmiyor.ABD gündemi o kadar yoğun ki,ülke Devlet Başkanları sırada.Bir televizyona çıkıp “Ben falan ülkenin Devle Başkanıyım” diyebilmeniz için tv’lere, gazetelere lobiler aracılığı ile para vermek zorundasınız.

38) Bu yazdıklarımla ne kendimi ne sizi ne de ülkemi küçültmek için yazmadım.Yaşadıklarımı ve yaşananları üzülerek yazıyorum.Taktir sizin.

About feyziisbasaran

Feyzi İşbaşaran, Türk siyasetçi ve iş adamıdır. Anavatan Partisi kuruluşu çalışmalarında bulundu. Başbakan Özal'ın Başdanışmanı ve özel kalem müdürlüğünü yaptı. Ereğli Demir Çelik, Vakıf Bank yönetim kurulu üyeliği, Turban Turizm yönetim kurulu başkanlığı yaptı. Özal'ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra Cumhurbaşkanı Başdanışmanı oldu. 1991 Genel seçimlerinde Istanbul'dan Milletvekili seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu üyeliği ve Başkan vekilliğni yaptı. Anavatan Partisinde Merkez Karar yönetim kurulu üyeliği, Genel Başkan yardımcılığı ve Genel Sekreterlik yaptı. 2007'de Ak Parti'den Elazığ Milletvekili seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu üyeliği yaptı. 2009'da Ak Parti'de yaşadığı fikir ayrılığından dolayı istifa etti. TBMM'de Bağımsız Milletvekili olarak görev yaptı. Fenerbahçe Kongre üyesi ve Ankara-Kavaklıdere Tenis Kulübü üyesidir. İşbaşaran, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi'ni bitirdi. İngilizce biliyor evli ve iki çocuk sahibi. Feyzi Isbasaran is a Turkish politician and businessman. He worked for the establishment of Motherland Party. He was the Chief Advisor to the Prime Minister Turgut Özal and served as the Chief of Private Office. He conducted duties as Eregli Iron and Steal board member, Vakif Bank executive board member, Turban Tourism chairman of the executive board. After Özal became the President, he was on duty as the Chief Advisor to the President. He was elected as a Member of Parliament to Istanbul in 1991 general elections. He was the member and vice president of Turkish Grand National Assembly Human Rights Commission. He was the member of Central Decision-making and Execution Board of Motherland Party, was on duty as deputy leader and secretary-general of the party. He was elected as a Member of Parliament to Elazig from Ak Party. He was the member Turkish Grand National Assembly Environmental Commission. He resigned from Ak Party due to difference of opinion in 2009. He served in the parliament as an independent Member of Parliament. He is a member of Fenerbahce Congress and Ankara – Kavaklidere Tennis Club. Isbasaran graduated from Faculty of Business and Tourism at the Gazi University. He speaks English and he is married with two children.
Bu yazı Uncategorized içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın